Global Piyasalar Bülteni

22 – 26 Ocak haftasına ilişkin ekonomik veri takvimimizi linkte bulabilirsiniz.

• 31 Ocak'taki Fed toplantısı öncesinde Fed yetkilileri bu hafta itibariyle kamuya açık yorum yapmayacakları sessiz döneme girdiler.
• Haftanın son işlem gününde ABD’den gelen ocak ayı öncü Michigan Tüketici Güven Endeksi verisi 69,7 seviyesinden 78,8’e tırmanarak 70,1 olan beklentinin oldukça üzerinde gerçekleşti. Anket katılımcılarının mevcut finansal koşullara yönelik değerlendirmesini ölçen mevcut ekonomik koşullar endeksi, ocakta aylık 10 puan artışla 83,3'e çıktı. Tüketicilerin uzun vadeli öngörülerini yansıtan tüketici beklentileri endeksi de aynı dönemde 8,5 puan artarak 75,9'a yükseldi.
• ABD’de güncel (ikinci el) konut satışları aralık ayında 3,82 milyondan 3,78 milyona geriledi ve 3,83 milyon olan beklentinin altında geldi. Piyasadaki %0,3 artış beklentisine karşın aylık bazda %1’lik bir düşüşü işaret eden ve yıllık bazda ise %6,2 gerileme kaydeden ikinci el konuş satışları, aralık döneminde Ağustos 2010’dan bu yana en düşük seviyeye gerilemiş oldu. 2023 yılı genelinde ise ikinci el konut satışları %19 azalarak 4,09 milyonla 1995'ten bu yana en düşük seviyesine gerilerken, medyan konut fiyatları 2023'te 389.800 dolarla rekor seviyeye ulaştı.
• Çin Merkez Bankası, bugün Asya seansındaki toplantısı sonucunda gösterge faiz oranı olan 1 yıllık kredi faiz oranını (LPR) beklendiği üzere değiştirmedi. Böylelikle 1 yıllık faiz %3,45, 5 yıllık faiz %4,20 olarak bırakıldı. Piyasalarda genel beklenti Çin Merkez Bankası’nın faiz indirimine gidebileceği yönündeydi.
• ABD’de Florida eyaletinin Cumhuriyetçi valisi Ron DeSantis, dün itibarıyla Kasım 2024 başkanlık yarışından çekilme kararı
  aldı. Böylece Cumhuriyetçi Parti’nin adayı olmak için geriye Eski ABD Başkanı Donald Trump ve ABD’nin eski Birleşmiş Milletler Büyükelçisi ve eski South Carolina Valisi Nikki Haley olmak üzere iki aday kaldı. New Hampshire ön seçimlerinden iki gün önce aday adaylığından çekilme kararı aldığını duyuran DeSantis, Cumhuriyetçi Parti’nin adayı kim olursa onu
  destekleyeceğini ancak Trump’ın, Haley ve mevcut Demokrat Başkan Joe Biden’dan daha iyi bir seçim olacağı görüşünde olduğunu söyledi.
• Küresel piyasalarda bu hafta başta Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) olmak üzere pek çok merkez bankasının toplantı kararı takip edilecek. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) perşembe günkü toplantısında para politikasında bir değişikliğe gitmesini beklememekle birlikte, Başkan Lagarde’ın faiz indirimleri konusunda verebileceği ipuçları yakından takip edilecek. Salı günü gelecek olan Japonya Merkez Bankası kararında ise politika değişikliği beklenmezken, bu yıl negatif faiz uygulamasına son verileceğine dair bir ifadenin yer alıp almayacağı izlenecek.
• Opsiyon fiyatlamalarından türetilen olasılıklara baktığımızda Fed’in mart ayında faiz indirimine gideceğine ilişkin beklentilerin %45,5’e kadar gerilemiş olduğu, mayıs ayı beklentilerinin ise %80’in altına indiği takip ediliyor.
• ABD borsaları cuma gününü yükselişle tamamladı. Kapanışta Dow Jones endeksi, 395 puanın üzerinde değer kazandı ve %1,05 artışla 37.863,80 puana yükseldi. S&P 500 endeksi %1,23 artışla 4.839,81 puana çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Nasdaq endeksi %1,70 kazançla 15.310,97 puana tırmandı.
• Avrupa borsaları haftanın son işlem gününü İngiltere hariç düşüşle tamamladı. Almanya’da DAX endeksi %0,07’lik düşüşle 16.555,13 seviyesinden, Fransa’da CAC 40 endeksi %0,4’lük düşüşle 7.371,64 puandan ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi %0,2 oranında gerilemeyle 9.858,30 puandan günü kapattı. İngiltere’de FTSE endeksi ise %0,04’lük sınırlı bir yükselişle 7.461,93 puandan haftayı kapattı.

Sessiz dönem öncesinde Fed yetkililerinden gelen açıklamalar

31 Ocak'taki Fed toplantısı öncesinde Fed yetkilileri bu hafta itibariyle kamuya açık yorum yapmayacakları sessiz döneme girdiler. Sessiz dönem öncesinde geçtiğimiz hafta cuma günü Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ve San Francisco Fed Başkanı Mary Daly’nin açıklamalarını takip ettik. Goolsbee, enflasyonda süren geri çekilmenin faiz oranlarında bir düşüşü gerektirebileceğini ifade ederken, Fed'in kararlarını toplantı bazında alacağını vurguladı. Goolsbee, bankanın ilk faiz indiriminin zamanlaması hakkında doğrudan yorum yapmadı. Daly ise, faiz indirimlerinin yakın zamanda gerçekleşeceği kanısına varmak için erken olduğunu ve para politikasını gevşetmeden önce enflasyonun %2'ye doğru istikrarlı bir düşüş seyrinde olduğuna dair daha fazla kanıt görülmesi gerektiğini vurguladı.  Daly, ABD ekonomisinin ve para politikasının iyi bir yerde olduğuna inandığını ve enflasyonu düşürmek için hala yapılması gereken çok iş olduğunu inkar etmemekle birlikte risklerin daha  dengeli olduğunu ifade etti. Hatırlanacağı üzere Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, Perşembe günü yaptığı açıklamasında, ana senaryonun Fed’in faiz indirimlerine 3. çeyrekte başlaması olduğunu belirtmiş ve önümüzdeki aylarda enflasyonun beklediğinden daha hızlı düştüğüne dair ikna edici kanıtlar olması halinde ABD faiz oranlarını beklediğinden daha erken düşürmeye açık olduğunu söylemişti. Fed’in temel enflasyon göstergesi olan Çekirdek PCE’nin bu yıl %2,4’e gerilemesini beklediğini ifade eden Bostic, erken bir faiz indiriminin fiyat baskılarının yeniden ortaya çıkmasına neden olabileceğini belirtti.

• Opsiyon fiyatlamalarından türetilen olasılıklara baktığımızda Fed’in mart ayında faiz indirimine gideceğine ilişkin beklentilerin %45,5’e kadar gerilemiş olduğu, mayıs ayı beklentilerinin ise %80’in altına indiği takip ediliyor.
• ABD’de bu yılın ilk çeyreğinde enflasyondaki gerilemenin istikrarlı bir şekilde devam ettiğini görmeyiz bekliyoruz. Gerileyen enflasyon ortamında efektif sıkılaşmanın önüne geçmek ve reel getirilerde oluşabilecek yukarı yönlü bir baskının önüne geçmek adına Fed’in bu sene faiz indirimlerine başlamasını, ancak bu indirimlerin 2024’ün ikinci yarısında gerçekleşmesini bekliyoruz.
• Öte yandan, Fed’in 2024 yılında faiz indirimlerine başlayacağı beklentimize rağmen; ABD ekonomisinin bulunduğu güçlü konum, faiz indirimlerinin gündeme gelme sebebinin reel getiri ayarlaması olacağı yönündeki görüşümüz ve euronun ortaya koyduğu zayıf resim sebebiyle söz konusu indirimlerin dolar endeksi üzerinde önemli bir baskı yaratmayacağı görüşündeyiz.