Global Piyasalar Bülteni

• Bugün TSİ 16:30’da açıklanacak olan ABD ekim ayı TÜFE verileri piyasanın en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Verilere ve piyasa beklentilerine ilişkin analizimize Makroekonomik Gelişmeler bölümünden ulaşabilirsiniz.
• ABD verilerinin yanı sıra bugün Euro Bölgesi’nden gelecek olan 3Ç23’e ilişkin öncü büyüme verileri de önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Verilerin, Euro Bölgesi genelinde yavaşlayan ekonomik aktivite çerçevesinde çeyreklik bazda %0,1’lik bir daralmayı işaret etmesi bekleniyor.
• Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkan Yardımcısı Guindos dün Euro Bölgesi ekonomisine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Guindos’un ifadelerinden öne çıkan başlıkları ve Euro Bölgesi ekonomisine yönelik değerlendirmemizi içeren yazımıza Makroekonomik Gelişmeler bölümünden ulaşabilirsiniz.
• New York Fed, Ekim ayına ait Tüketici Beklentileri Anketi'nin sonuçlarını yayımladı. Yaklaşık 1300 hanehalkının katılımıyla gerçekleştirilen anketin sonuçlarına göre, gelecek 12 ayı kapsayan kısa vadeli medyan enflasyon beklentisi ekimde 0,1 puan azalışla %3,6'ya düştü. Gelecek 3 yıllık süreci kapsayan medyan enflasyon beklentisi, aynı dönemde değişim göstermeyerek %3’te kalırken, 5 yıllık süreci kapsayan medyan enflasyon beklentisi ise 0,1 puan azalarak %2,7 seviyesine indi.
• ABD’de Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında federal ödemelerin devam etmesinin önünü açan geçici yasa tasarısının süresi 18 Kasım Cumartesi itibarıyla sona eriyor. Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Sözcüsü Mike Johnson Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Sözcüsü Mike Johnson hafta sonunda krizi aşmak için iki adımlı bir plan açıkladı. Söz konusu paket üzerinde bir uzlaşı sağlanıp sağlanamayacağı piyasalar tarafından yakından izleniyor.
• Son dönemde yaladığı sert kayıpların ardından cuma gününden bu yana yukarı yönlü bir eğilim sergileyen Brent petrol, haftanın ilk işlem gününde 82,80$ seviyesi üzerini test etmesinin ardından günü 82,52$ seviyesinden yükselişle tamamladı. Global talep koşullarındaki daralma fiyatlardaki yükselişin kalıcılığı önünde en önemli engel olarak ön plana çıkarken, derinleşen durgunluk sinyalleri ve Çin’den gelen verilerin önemli bir toparlanmaya işaret etmiyor oluşu ile birlikte petroldeki risklerin aşağı yönlü olduğu görüşündeyiz. Ancak jeopolitik unsurların burada halen risk oluşturduğunu ve Orta Doğu’daki savaşın yayılma riski taşıma ise birlikte gelişmelerin yakından izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
• Haftanın ilk işlem gününde 1,0665 – 1,0710 bandında hareket eden EURUSD paritesi, günü 1,0702 seviyesinden sınırlı bir yükselişle tamamladı ve 1,06 – 1,08 hedef işlem aralığımızda hareket etmeye devam etti.
• Savaş primlerinin silinmesi ile birlikte geçtiğimiz haftadan bu yana sert satış baskılarına maruz kalan ons altın, haftanın ilk işlem gününde100 günlük hareketli ortalamanın geçtiği 1925$ desteği üzerinde kalmayı başardı. 1930$ seviyesi altını test etmesinin ardından yönünü yukarı çeviren ons altın, haftanın ilk işlem gününü 1946,73$ seviyesinden yükselişle tamamladı.
• Haftanın ilk işlem gününde 21,88$ seviyesine kadar gerileyerek son bir ayın en düşük seviyesine inen gümüş, akşam saatlerine doğru kayıplarını telafi ederek günü 22,30$ seviyesinden tamamladı.
• ABD borsaları günü karışık bir seyirle tamamladı. Kapanışta Dow Jones endeksi %0,16 artarak 34.337,87 puana yükseldi. S&P 500 endeksi %0,08 azalışla 4.411,55 puana ve Nasdaq endeksi %0,22 kayıpla 13.767,74 puana geriledi.
• Avrupa borsaları, seyahat sektörü hisseleri öncülüğünde haftanın ilk işlem gününü yükselişle kapattı. Kapanışta, gösterge endeksi Stoxx Europe 600 %0,75 yükselerek, 446,62 puandan günü tamamladı. Fransa'da CAC 40 endeksi %0,60 artarak 7,087,06 puana, İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi ise %1,48 değer kazanarak 28.925,26 puana yükseldi. Almanya'da DAX 40 endeksi günü %0,73 yükselişle 15.345, İngiltere'de FTSE 100 endeksi %0,89 artışla 7.425,83 seviyesinden kapandı.

ABD’de ekim TÜFE verileri açıklanacak

Bugün TSİ 16:30’da açıklanacak olan ABD ekim ayı TÜFE verileri piyasanın en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Piyasalardaki genel beklenti manşet enflasyonun ABD’de ekim ayında belirgin bir düşüş göstereceği yönünde. Bloomberg anketine göre piyasadaki medyan beklenti ABD’de yıllık TÜFE artışının ekim ayında %3,7’den %3,3’e gerilemesi yönündeyken, Çekirdek TÜFE’deki yıllık artışın ise %4,1 seviyesinde sabit kalması bekleniyor. Yakından izlediğimiz Cleveland Fed enflasyon tahmin modelinde (inflation nowcasting model) de Bloomberg medyan beklentilere yakın bir tahmin patikası olduğu görülüyor. Cleveland Fed’in modelinde ABD’de TÜFE’nin ekim ayında aylık bazda %0,07, yıllık bazda ise %3,28 oranında artış kaydetmesinin beklendiği ifade edilirken; çekirdek TÜFE’nin ise aylık %0,34, yıllık ise %4,16 artması bekleniyor.

• ABD’de enflasyon verilerinin beklentiler çerçevesinde ekim ayında önemli bir gerileme kaydetmesi durumunda Fed’in başka faiz artırımına gitmeyeceği yönündeki öngörülerin kuvvetlenmesi beklenebilir. Mevcut piyasa fiyatlamalarında Fed’in aralık ve ocak toplantılarında faiz artırımına gitmesine %15 civarında düşük bir olasılık atfedilirken, faiz indirimlerine ilişkin beklentinin ise 2024 yılının Haziran ayı itibariyle kuvvetlendiği görülüyor.
• Bugünkü TÜFE verilerinin ardından çarşamba günü Çin’den gelecek olan ekim ayı Sanayi Üretimi &Perakende Satışlar verileri ile ABD’den gelecek olan ekim ayı Perakende Satışlar verileri piyasalarda risk iştahı ve resesyon fiyatlamaları açısından önemli olacak.
  

Cleveland Fed’in enflasyon modelinin aylık enflasyon artışına yönelik ortaya koyduğu tahminler:

Cleveland Fed’in enflasyon modelinin yıllık enflasyon artışına yönelik ortaya koyduğu tahminler:

ECB Başkan Yardımcısı Guindos’un açıklamalarından öne çıkanlar

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkan Yardımcısı Guindos dün Euro Bölgesi ekonomisine yönelik önemli açıklamalarda bulundu.  Guindos, önümüzdeki aylarda, 2022 sonbaharında enerji ve gıda fiyatlarındaki keskin artıştan kaynaklanan baz etkilerinin yıllık hesaplamadan düşmesiyle enflasyonda geçici bir toparlanma beklediklerini ifade ederken, orta vadede genel dezenflasyonist sürecin devam edeceğini belirtti. ECB’nin temel faiz oranlarının, yeterince uzun bir süre boyunca korunduğunda enflasyonu hedefe dönmesine önemli katkı sağlayacak seviyelerde olduğunu düşündüklerini belirten Guindos, ECB’nin ek faiz artırımlarına gitmeyebileceğine ilişkin beklentileri güçlendirdi. Öte ayndan Guindos, “Daha yüksek fonlama maliyetleri ve daha az ihtiyatlı mali politikaların özellikle borç seviyelerinin yüksek olduğu ülkelerde kamu borcunun sürdürülebilirliğine ilişkin endişeleri yeniden alevlendirebilir” açıklamasında bulundu. Guindos’un bu ifadeleri, İspanya ve İtalya gibi kamu borç stokunun yüksek seyrettiği ülkelerin yüksek faiz seviyelerinden olumsuz etkileneceğini ve dolayısı ile ECB’nin önümüzdeki yıl içerisinde faiz indirimi konusunda daha erken davranması gerekebileceği yönündeki görüşümüzü destekler nitelikte.

• Bunların yanında Euro Bölgesi ekonomisinin muhtemelen kısa vadede baskı altında kalacağını ifade eden Guiondos, enflasyonun daha da düşmesi, hanehalkı reel gelirlerinin toparlanması ve Euro bölgesi ihracatına olan talebin artması ile birlikte Euro Bölgesi ekonomisinin orta vadede yeniden güçlenmeye başlayacağını vurguladı.
• Guiondos Aralık ayındaki toplantıda yeni bir makroekonomik projeksiyon setine ve gerçekleşen ve temel enflasyon, ekonomik faaliyet ve aktarım durumuna ilişkin daha fazla veriye sahip olacaklarını ifade ederek enflasyon görünümünü ve gerekli politika eylemini yeniden değerlendirmek için daha iyi bir konumda olacaklarını belirtti.

Almanya ekonomisi başta olmak üzere Euro Bölgesi genelinde ekonomik aktivitedeki zayıflamanın devam ettiği görülüyor. Bugün açıklanacak olan Euro Bölgesi 3Ç23 büyüme verileri bu anlamda önemli. Diğer yandan bu yılın son çeyreğinde Euro Bölgesi ve Almanya enflasyonunda baz etkisi kaynaklı gerileme bekleniyor. Bu çerçevede Avrupa Merkez Bankasının 2024 yılında büyüme kaynaklı endişeler nedeniyle faiz indirimlerini gündeme getirmesini ve bunun başta Fed olmak üzere diğer merkez bankalarından daha önce olmasını beklemekteyiz. Avrupa Merkez Bankası ve Fed arasındaki bir diğer önemli farkın ise faiz indirimlerinin temel motivasyonu olmasını bekliyoruz. Öyle ki ABD’de faiz indirimlerinin gündeme gelme sebebinin “efektif sıkılaşmanın önüne geçmek ve reel getirilerdeki artışı dizginlemek” olabileceğini, diğer yandan Avrupa’da ise büyümenin desteklenmesi ihtiyacı ile gevşemenin ön plana çıkabileceğini değerlendiriyoruz.